Kaldığımız yerden devam edelim..
SSK hastanesinde çalıştığım yıllarda okadar çok gebe vardı ki, biz özelliği olmayan gebeleri bir an önce doğurtup, göndermezsek riskli gebelere zaman ayıramıyorduk. O yüzden de doğru olmadığına inansak dahi doğumu hızlandırıcı ilaçlara sıklıkla baş vuruyor, doğumhanede bebeğin bir an önce doğması için gereken manevraları uyguluyorduk. Açıkçası düşündüğümüz tek şey anne ve bebeğin sağ salim bir an önce elimizden çıkmasıydı. Anneye psikolojik destek vermek, doğum sonrası bebeği hemen anne ile buluşturmak gibi olması gereken şeyler bizim için çok lükstü. Öyle olmak zorundaydı. Çünkü siz sağlıklı bir doğumla çok oyalanırsanız, öbür yatakta yatan suyu bitmiş yada gelişme gerilikli diğer hastanız bebeğini kaybedebilirdi .Günde 40 doğum ve yine başka bir gün 18 sezaryen yaptırdığımı bilirim. Bir sancı yatağında 3 hastanın yattığı günler oluyordu.Şimdi lerde SSKlı hastaların devlet, üniversite hast. ne ve özellere gidebilmesi ile o eski yoğunluk yokmuş. Ama yine de kısıtlı imkanlar, istemesek de, üzülsek de, biz hekimleri bazı uygulamalara mecbur bırakıyor.
Özel sektöre geçince işin boyutu değişti. Çalıştığım hastane İzmir'deki bence en iyi hastane( kendi hastanem diye söylemiyorum..).Bir kere belli prensipleri olan bir vakıf hastanesi. Hiçkimse daha çok para için sizi inanmadığınız bir şeye zorlamıyor. Kürtaj yapmamak, gereksiz hiçbir tetkik ve tedaviyi uygulamamak gibi..İkincisi yoğun bakımları, ameliyathaneleri, kanbankası, küvezleri, 24 saat anestezi ve çocuk hekiminin bulunması, tüm branşlardaki hekim kadrosu ile güvenli bir çalışma ortamı. Ama gündüz yaklaşık 1000 personelin çalıştığı bu hastande gece sadece acil vakalara müdahale edeck kadar ekip kalıyor doğal olarak. Biz de dahil olmak üzere branş hekimleri gece acillere evden geliyor. Bütün özel hastanelerde durum bu.
Gece doğumu başlayan bir hastam olduğunda, hasta doğum yapana kadar huzursuz oluyorum Allah'aşükür bugüne kadar hiç ciddi sıkıntımız olmadı, ama gece ters bir durum olduğunda sırtımızdan ter akıyor.Hele hastamda doğumu zorlaştıracak iri bebek, çatı darlığı gibi bir sıkıntı varsa doğum geceye kalsın hiç istemiyorum. Hastalar, gece evden gelmek zor geldiği için doğumları gündüze planlamak istediğimiz düşünebilirler, ama işin aslı öyle değil. Gidip doğuma kadar başında beklesen, sancı evresi 18-20 saati bulabiliyor. Hemen her gece doğum olduğuna göre hiç eve gitmemek lazım. Bu durumda özellikle riskli hastalarda doğum zamanın planlayabilmek ve sancı evresini kısaltmak için çoğu kez suni sancı kullanıyoruz. Suni sancı takılınca hasta doğal olarak yatağa bağlı kalıyor. Elbette fiziki şartlarımız çok iyi. Hasta tek kişilik odasında yanında refakatçisi ile kalabiliyor. Epidural anesteziden yararlanabiliyor. Ama yine de herşey ideal değil. Sonra özel hastanede hastanın riski birebir sizin omuzunuzda. Ters bir durum olduğunda hasta, "doktorum bana tüm riskleri anlatmıştı, ben sezaryeni kabul etmedim, normal doğumda israr ettim" demiyor. Soluğu önce başhekimlikte, sonra avukatında alıyor. Her ne kadar Allah'a şükür ne vicdanen, ne kanunen verilemeyecek hesabımız yok ama, insanın canı sıkılıyor. İri bir bebek, hastaya anlatmışsın, "bebek sakatlanabilir, anne çok zorlanabilir" demişsin, ama hastanın kafasında hep biz doktorların kendi çıkarımız için sezaryen önerdiğimiz ön yargısı var ya.. kabul etmemiş. "Tüm riskleri kabul ediyorum" diye basmış imzayı..Sonra doğumda bebeğim omzu takılmış, köprücük kemiği kırılmış, annenin doğum dikişi 1 saat sürmüş, doğuma yardım eden ebe bel fıtığı olmuş, doktorun ömründen ömür gitmiş...Hasta "Allah razı olsun doktor hanım, çok yoruldun ama normal doğutmayı başardın" demiyor tabi. Önce başhekimliğe şikayet. Sanki başhekim bizi tanımıyor da hastanın şikayetine göre hüküm verecek.. Sonra doktordan üç kuruş kurtarırmıyım hesapları başlıyor. Bir yığın can sıkıntısı. Velhasıl, özel hastanede gebe takip ediyorsanız, fazla risk almak istemiyorsunuz, bu da doğal olarak sezaryen oranınızı arttırıyor.
Sonuç olarak , bazen gerekli, bazen kaçınılmaz ama bazen de gereksiz yere doğal doğumdan uzaklaşıyoruz.
2 yorum:
kesinlikle esra hanım size katılıyorum bence izmirdeki en iyi hastane bornova şifa hastanesi doğumumu orda yaptım başta doktorum sizdiniz siz doğum iznine ayrılınca diğer 2 doktor hanım ilgilendiler hala oğlumu oraya kontrole getiriyorum hem doktor hem diğer çalışanlar gerçekten hastayla yakından ilgileniyorlar doğum sırasında gerçekten çok bilinçlenirildim normal doğumdu ama sonradan sezaryana alındım doktorum normal doğum olursa olabilecek riskleri anlattı bebeğim kendimden daha önemliydi onun için sezaryana ikna oldum
esra hanım,
ben istanbul'da yaşıyorum ve 4.5 aylık hamileyim ancak 7 aylık olunca izmir'e tayin olup taşınma durumumuz var dolayısıyla izmir'de doğum yapmayı planlıyorum. hastanenizi aradım ve randevu almak istedim ancak iş dolayısıyla yalnızca ctesi pazar izmir e gelebiliyorum.ctesi de hastanede olmuyormuşsunuz. önümüzdeki geliş tarihim 18 mart cuma akşam 21:30 olup belki özel muayenehaneniz vardır diye bir umut burdan yazıyorum. Blog yoluyla haberleşmek biraz absürd olacak ama başka bir şey aklıma gelmedi. bana nasıl yardımcı olabilirsiniz? cevap verirseniz çok memnun olurum. Seda
Yorum Gönder