28 Nisan 2009 Salı





Yumurta çilesi bizde de başladı. Ge-ce'yi okurken böyle de ödev mi olur diye gülmüştüm. Al işte. Gülme komşuna...Bilmeyenlere arz edeyim. Sevgili öğretmenimiz çocukların sorumluluk bilincini geliştirmek için bir ödev vermiş. Çocuk bir hafta boyunca haşlanmış yumurtayı kırmadan çatlatmadan muhafaza edecekmiş. Akşam ilk kaynattığımız yumurta fiyaskoyla sonuçlandı. Erken dolaptan çıkarmama ve kısık ateşte haşlamama rağmen çatladı. İkinci denemede cezveye biraz tuz attık. Sonuç başarılı oldu. Sabah yumurtamızı yumurtalığa yerleştirdikten sonra havluya sardık. Okula gönderdik. Bakalım kaç gün dayanacak ve biz bu arada kaç yumurtayı eğitim zayiatı vereceğiz.

13 Nisan 2009 Pazartesi







SON OKUDUKLARIM


Amin Maalouf ile tanışmam Afrikalı Leo ile oldu. Tarihi romanları sevenler için zengin betimlemeri ile son derece akıcı dönem kitapları. Afrikalı Leo Endülüs devletinin çöküşü sırasında savrulan hayatları konu alıyor. Semerkant Ömer Haayam'ın Titanic ile okyanusa gömülen el yazması bir eserinin izlerini sürerek asırlar öncesine uzanıyor. Hayyamın büyüeyici dizeleri ile süslenmiş bir eser. Tanios kayası diğerlerine göre daha durağan, yine de öneririm.






10 Nisan 2009 Cuma



Bu kadar sevilir mi bir şehir ? Püfür püfür imbatına verip kendini dalıp gidersin. Her köşesinde bir anın vardır. Doğduğun, büyüdüğün, gençlik ateşi ile gezdiğin, evlendiğin , çocuklarınla 'biz çocukken burada...' diye başlayan hikayeler anlatabildiğin, anne ve babandan" siz bilmezsiniz eskiden İzmir.."diye başlayan hikayeler dinleyebildiğin...Çıtır çıtır gevrek, kahvaltıda boyoz , kumru, tulum peyniri, rokalı, tarla domatlı, ışıl ışıl parlayan zeytin yağlı salata, cibez, turp otu, radika, şevketi botan, enginar...var mı dünyanın başka bir köşesinde.İki gün sahile inmesem denizi özlerim. Üç gün yağmur yağsa dördüncü gün illaki güneş açsın isterim. Beni ancak izmirliler anlar.