26 Ocak 2011 Çarşamba

ÇOCUK KİTAPLARI






Küçük kızım için Tübütak erken çocukluk bilim kitapları ilk tercihimiz. Kitapların kağıt kalitesi , basımı, resimleri harika. Oldukça anlaşılır bir dil ile tercüme edilmiş. Fiyatları ise 3-5 lira. Aynı kailtedeki diğer kitapların 10-15 lira olduğu göz önüne alınınca gerçekten avantajlı. Tabiki aradaki fiyat farkı Tübitak tarafında süspanse ediliyor. Çok güzel bir hizmet. Ama insan şunu da merak etmeden duramıyor. 6yaş çocuğu için yazılmış çok basit kitaplar bunlar. Bu kitaplar için orjinal eserlerden tercüme yapıp bir dolu telif hakkı ödemek gerekli mi ? Bu düzeyde kitap yazan, bu kitapları güzel resimlerle bezeyen hiç mi yazarımız, çizerimiz yok ? Sonuçta harcanan hepimizin cebinden çıkan paralar..Çocuklar tercüme kitap okumayacak mı ? Elbette okuyacak. Dünya çocuk klasikleri, mutlaka güzel bir Türkçe ile tercüme edilmiş halleri ile kitaplığımızı süslemeli. Ama dediğim gibi bu kadar basit anlatımlı kitaplar için avuç dolusu paranın ülke dışına çıkması vicdanımı sızlatıyor.


Bu arada yeni keşfettiğim" Bir dolap kitap" harika bir blog. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.































18 Ocak 2011 Salı

OĞLUŞUM 1 YAŞINDA

Zaman ne çabuk geçiyor. Daha dün olsun mu olmasın mı ? diye düşünürken , güzel yavrum bir yaşına gelivermiş. İyiki doğmuş, iyiki evimizi şenlendirmiş.
İnsan 34 yaşında anne olunca daha bir farklı bakıyor herşeye. Hele de öncesinde iki dünya güzeli evlat büyütmüşse...Bebek nasıl kıymetli birşey, nasıl güzel kokar, bir eve nasıl neşe katar, insanın yüreğini nasıl genişletir...Ben öylediyorum eşime: her bebekle beraber Allah yeni bir kalp yaratıyor sanki..Yani, yeni bir çocuk için kalbindeki yer bölünmüyor, aksine yüreğin büyüyor, içine yeni bir sevgiyi almak için.. Böylece daha hoşgörülü, daha merhametli, daha sevgi dolu olabiliyor insan..
Yüce rabbimden çocuklarım için tüm annelerin dilediklerini diliyorum: Ömürleri bereketli olsun. İyi insanlarla karşılaşsınlar, kıymetlerini bilecek helal süt emmişlerle..Hayatlarına değen insanlar onları benim gibi sevsin. Hayat cömert yüzünü göstersin. Savaş,kıtlık,yokluk görmesinler inşallah. Zor zamanlarda yaşıyacaklar.Allah imandan ayırmasın. Dünyalarını da, ahiretlerini de kurtarsınlar.. Hep tertemiz kalsınlar...Amin.

14 Ocak 2011 Cuma

HAFİFLİYORUM

Farkındayım, bu aralar blogumu çok boşladım. Hastanedeki yoğunluğa gece uykusuzluğu da eklenince elim klavyeye değmedi. Benim tatlı oğluşum iyi olduğu gecelerde4-5 kez uyanıyor. Kötü olduğu geceleri varın siz düşünün. Aslında bu konuda suçlu benim, çok iyi biliyorum. Gece 10'da göz kapaklarım düşmeye başlayına oğlumu yanıma alıp memede uyutmaya alıştırdım. Oğluş bütün gün annesini görmüyor ya acısını gece çıkarıyor. Uyanıp birkaç dakika emiyor, tekrar uykuya dalıyor. Yanında beni bulamazsa, asla başka bir şekilde uyumuyor. Gece doğuma gittiğimde, uyanınca babasıyla kalkıp baby tv izliyorlar.Dönüşte arabamı park ederken bakıyorum salonun ışığı açık, anlıyorum ki ayaktalar. Aslında üstüne düşsem bir iki haftaya terbiye ederim diye düşünüyorum, ama kıyamıyorum. Yani ne kadar uykusuzluk zor gelse de galiba ben de memnunum oğluşumun mis kokusunu duya duya uyumaktan.

Bu aralar doğumdan kalan fazlalıklardan da kurtulmaya başladım .Süt veriyorum bahanesiyle diyet yapmıyordum doğumdan beri. Bir aydır ultrason kavitasyon tedavisine gidiyorum. Aslında böyle şeyler benim için çok yabancı. Şimdiye kadar pek zamanım da olmadı. Bizim eve yakın yeni bir klinik açıldı. "Bir gideyim konuşayım" dedeim. Temiz, nezih bir yer. Anlattıkları kafama da yattı. Haftada bir gidiyorum. Bir saat özel bir ultrason cihazı ile yağ dokusunu , lipoliz dediğimiz yağ parçalanması için uyarıyorlar.Ardından bir saat lenf akışı için galvanik akım veriyorlar. Üç gün yağsız diyet yapıyorum. Geri kalan günlerde günlük yaklaşık 400 cal kadar az tüketiyorum,poliklinikte ebelerimle su içme yarışı yapıyoruz. Bu sayede sütüm azalmadığı gibi uzun süreden sonra ilk kez tartıda 50li rakamları gördüm( 50li derken 59 u kastettim tabiki...) ve farkettim ki 4 kilo vermek bile insanı hafifletiyor. Hareketlerim daha seri , daha az yoruluyorum merdiven çıkarken. Sırtımdan 4 kiloluk çantayı bırakmış gibi..2 Kilo daha versem yeter. Ama şu da bir gerçek: artık yaş 35..Bundan sonra biraz ipin ucu kaçsa kolesterol yükseliyor, karaciğerde yağlanma başlıyor.. Yani artık hayat tarzımı ayarlamam lazım. Yani bir pazar sabahı bal kaymağı fazla kaçırmışsam, ya da keyifli bir sofrada yemek biraz ağır kaçmışsa takip eden 2-3 öğün dikkat edilecek. Bu süreçte destekleyici yazılarıyla "MevsimlerdenRoma'nın çok faydası oldu. İlgilenenlere tavsiye edrim.