10 Ekim 2011 Pazartesi

tehlike çanları çalıyor






Geçen hafta Yamanlar Koleji'nde ilkokul 5. sınıflara "doğru beslenme" konulu bir seminer verdim. Fen bilgisinde ilk ünüteleri beslenme konuluydu ve gerçekten yaşlarına göre gayet kapsamlı olarak konu ele alındı. Ben de beslenme yanlışlarının gerçek hayata nasıl yansıdığından ve klinik sonuçlarından bahsettim. Bol resimli, renkli güzel bir ders oldu. Çocuklar çok ilgi gösterdiler, sorular sordular ve bol bol güldüler. Sağlık bakanlığı özellikle çocuklarda doğru beslenme ve obesite ile mücadele konusunda seferberlik başlatmış durumda. Bu bağlamda bir dizi çalışma hazırlanmış. Bu konunun okul düzeyinde bu kadar güzel işlenmesi de çok olumlu. Canı gönülden destekliyorum.


Kadın-doğum hekimi olarak polklinikte bizi en çok zora sokan konulardan biri obesite. Genç kadınlarda adet düzensizlikleri , polikistik over, gebe kalamama gibi sorunlara yol açarken gebelik döneminde iş daha da ciddi boyutlara gidiyor. Obes olarak gebe kalma ya da gebelikte aşırı kilo alımı gebelik şekeri, hipertansyon, iri bebek doğurma, erken doğum , sezaryen oranlarında artış gibi çok ciddi sorunlara yol açıyor. Doğumdan sonra ise annelerin büyük kısmı eski kilolarına dönemiyor, hatta üstüne ekliyor. Bütün bu sağlık problemlenin çözümünde doğru beslenmenin yattığı çok açık. Doğru beslenme ise ancak küçük yaşlarda edinilen bir alışkanlık. Elbette sonradan bazı şeyleri değiştirmek mümkün, ama alışkanlıkları kırmak, yaşam tarzını değiştirmek hiçte kolay değil. Bunun için tabi önce kendimiz örnek olmalıyız. Araştırmalar gösteriyor ki, bir gıdayı çocuğun yiyebilmesi için en az 20 kere anne-babasının o gıdayı severek tükettiğni görmesi gerekiyor. Yani sözle, nasihatle değil; yaşayarak örnek olmak durumundayız. Bu demek oluyor ki, üşenmeyeceğiz. Pazar pazar gezip tazecik meyve sebzeleri alacak, kolları sıvayıp mutfağın yolunu tutacağız. Her güne farklı, dengeli mönüler oluşturacağız. Kalori dengesini, süt ürünlerini,vitamin ihtiyacını düşüneceğiz. Sabahları 15 dakika erken kalkıp kahvaltı hazırlayacak, ama mutlaka kendimiz de kahvaltı edeceğiz. Ellerine 2-3 lira sıkıştırmak yerine hergün, üşenmeden farklı bir beslenme çantası hazırlayacağız. Akşam olunca da benim gibi yorgunluktan sızıp kalacağız....

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok hoşsunuz Esra hanım , ne kadar doğru anlatmışsınız besleneme alışkanlığını doğru kazanmak çok önemli ve bu konuda da biz annelere çok iş düşüyor katılıyorum :)

Bu arada uzun süredir blogunuza bakmıyordum uzunca bir zamandır yazamadığınız için ve dün gece sizi rüyamda gördüm sabaha kadar sizinle haşır neşir oldum hayır olsun inş. diyorum ve acaba yeni yazılar mı yazdı diye bir baktım ki hakikaten baya yazı eklenmiş gülümsedim kendi kendime :) size kolaylıklar diliyorum özlem Gençer

Adsız dedi ki...

Özlemciğim,
O senin hoşluğun. Sık sık yazamıyorum, kusura bakma. Ama bak gönüller beraber işte. Sevgilerimle...Dr. ESRA